çaylak arama

Özel Arama

akan başlıklar

30 Haziran 2010 Çarşamba

SORULARLA YOK YERE ÖLMEK

Kaç kişi hatırlıyor acaba şimdi elazığ depremini? Kaç şiddetindeydi richter ölçeğinde kaç kişi öldü?
Kaç kişinin aklında kaldı saçma bir davadan neden yargılandığını bilmeden tutukluluk halinde yada sağlığı bozulup hapisten çıktıktan sonra hayatını kaybedenler? Var mı hesap soranı bu insanlar neden ölüyor diye? Neden saçma bir düşmanlık yüzünden kardeş katli yapılıyor diye?
Cevap verelim: YOK!
Öyle alışkın bir milletiz ki unutmaya, daha dün yaptığımızı hatırlamayız. Öyle sudan sebeplerle insanları harcarız ki herhangi bir ölümü çabucak unutabiliriz.
Deprem olur, Allah’ın işi der sineye çekeriz, hastalık gelir, Allah’ın işi der acısını çekeriz, kardeş kardeşi vurur, onlar düşman der köşeye sineriz!
Peki nerde kaldı insanlık, nerde her insanın en büyük hakkı, YAŞAMAK!
Altı şiddetinde bir depremle, kul yapımı bina altında kalan insanın ölümünden neden yaratan sorumlu olsunki? O yaratmış, akıl vermiş, köşesine çekilmiş bunlar ne yapar eder aklını kullanmaz birbirini öldürür diye izliyor! Yaratanın verdiği akılı kullanıp neden deprem bölgesinde, depreme dayanıklı konut yapmazsın ki?
Özgürlük, düşünceyi açıklamak, yaşamak kadar değerli değil midir? Bunları söyledi diye kaç insan öldü soğuk taş duvarlar arasında yıllarca bir insan yüzü görmeden, kimi işkence sırasında, kimi askerlerin kapısında nöbet tuttuğu kirli bir hastahane odasında!
Peki kardeşce yaşamak dururken öldürmek niye? Neyi paylaşamıyorsunuz da böyle vuruyorsunuz birbirinizi! Nedir insan canından daha değerli olan, neden boş siyasetle uğraşıyorsunu ki? Yıllarca kardeşçe yaşadığınız topraklar neden şimdi bereketsizleşti? Anlatsan inanmaz dünyanın başka bir köşesindeki insan! “yahu duydun mu? Beraber emperyalist devletlere karşı savaşanlar şimdi birbirlerine kıçlarını dönmüş yok ben şunu isterim, yok ben şunu vermem diye kavga ediyorlar. Bu yetmiyor gibi bir de kanlı bıçaklı olmuşlar! ”
Sadece biraz sorgulamak lazım, kaybedilenleri, daha çok kaybetmemek için. Çünkü giden dönmeyecek geri, “yalnızca sen kalsan da dünyada, dünya senin isteklerine boyun eğmeyecek! Kendi bildiğini okuyup yine dilediğini eyleme geçirecek!”
Öğrenmemiz gereken insanca yaşamak sadece! Herşeyin farkında olarak, utanmadan, çekinmeden, korkmadan! Başımız dik, özgürce! En önemlisi yok yere ölenin yerinde birgün kendimizin de olabileceğinin bilinciyle!

1 yorum: